Kaynaklar :Saniye Cingi - Türkan Ulutaş
(24 Mayıs 2003 tarihinde Ankara’da Ercan Dansuk tarafından yapılan mülakattan alınmıştır.)
http://www.nar.bel.tr/viewpage.php?page_id=17
Hıdırellez gecesi erkekler tebdili kıyafete girerler ve ev ev dolaşırlardı. Her evden birşeyler alırlardı. Bu gün havadaki ve karadaki meleklerin birleştiğine inanırlırdı. Hırellez günü ayrıca yumurta boyanırdı.
"GELDİ BAHAR AYLARI,
"GELDİ PİKNİK GÜNLERİ;
"AZ BİLİRİM, UZ BİLİRİM,
"HIDIRELLEZ'DEN SONRA, YAZ BİLİRİM..
Selâm; yine yeniden sizlerleyim. Etlik didik, pastırma, sucuk didik. Nisan ayına da girdik.
Kış mevsimi geçti emme ne kar gördük nede soğuk. Eski büyüklerimiz hep dua ederlermiş.
Allahım bizi;
"Yazı gışı belirsiz,
"Oğlu gızı belirsiz günlere goyma diye.
Biz galdık o günlere ve o günleri bizler yaşıyoruz.
"Eskiden gış gışlığını yapar" dirlerdi. Dirlerdi de şincilerde heleki bu yılda, bıldırda gış mevsimi "Ceeeh" diyip geçmedimi. Niysemm
Şincik destur diyip söze gireyim.
"Ya Allah, Ya Bismillah."
Güccüklüğümde gışlar uzun geçerdi, baharın gelmesini dört gözle beklerdik.
Karlar erimeye başlayınca, her taraf yemyeşil olur. Ağaçlar çiçek açar, Öz'leri çayır, çimen gaplar, papatyalar her tarafı süslerdi...
Her evde de bahar temizliği başlar, hem iş güç görülür, hemide haftasonları pikniğe gidilirdi. Gonugonşu gendi aralarında sözleşir, gomşum gapalıbazar Sahra'ya (piknik) gidehmi dirler ve bir yer behlerlerdi.
Genellikle Göre yolu, Kadirah, Combuz deresi veya Borus Köprüsünün ordaki "ÖZ"lere gidilirdi. Hazırlıklar 1...2 gün önceden başlardı. Yapraklar sarılır, yumurtalar haşlanır, yuukalar sulanır, katlanır, hazır edilirdi.
Köftür, Tarana, Elma, Armut gibi meyveler ve bekmezde gonur orda şerbet yapılırdı...
Beri yandanda oturulacak yaygı, çul, minder, sufra bezleri, salıncak gurmak için; galın Urgan, ip atlamak için ince Urgan, erkek çocuklar içinde küçük, büyük top muhakkak gonurdu.
Anamda patayes haşlar, bi gözel bol suvanlı, naneli, patayes salatası yapar. Ayrıca sebze bazarının ordaki fırına yollar, 3..4 tane ekmek hamuru aldırırdı, kimi mi tabiki beni...
Ben kimmi anamın "YUMUŞ" uşağıydım.
İki oğluna gıyamaz, hep bana 'Yumuş' buyurur, her işi bana gördürür, her yere her işe beni yollardı..
Anam aldığım ekmek hamurunu biraz bekletir, mayası gelip, kabarınca el kadar yassılar, Çölmek pindirinden içine guyar, kenarını bastırarak gapatır. Uzunca söbü şekilde yaptığı hamurları yağda kızartırdı. Böyükçe gapaklı alimünyum kuşaneye doldurur, bende ev kedisi gibi dibinden ayrılmazdım.
Banada "Ayak kirası" bir tane tadımlık virir. Ben onu ıscak ıscak himen yirdim, dadı damağımda galır emme ikincisini istemeye cesaret idemezdim. Sıkıysa iste, istersem bilirdim ki; ya o kuşanenin kapağı kafama inecek veya kız kısmı pisboğaz olmaz yarın el gapısı var diye bissürü "ZILGIT" yiyeceğim.
Barnak kadar çucuk el gapısı nirden bilsin,
Vir babasının epmeğini yisin dimi..
Ahh ahh gıyımsız, cimri, 'Gıptı' anam, canım anam... Niysem
Pazar zabaa çok irken galgardık, gonugonşu da hazır olurdu, arabası olanlar "Kadirah" tarafına veya "Combuz deresine" giderlerdi.
Biz nireyemi giderdik, himen tarif edeyim..
Karasoku'daki bizim evden çıkar, Meydan fırınının gıyından, Sahil yoluna vururduk.
Sahil yolu didiğim yer şinciki Ticaret lisesine giden yolda, köprüye varmadan karşılıklı lokantalardan oluşan ana caddeydi.
Denizi olmayan Nevşeer'de Sahil yolu ismi dikkatimi çekerdi. Sahil yolu ise çok gıymatlıydı. Nirde oturuyon sahil yolunda, Nirden geliyon Sahilyolundan dirlerdi... Niysem
Sahil yolundan devam ider, Ticaret lisesinin arkasındaki "MESİRE" yerine giderdik. Şinciki Niğde yolunun geçtiği alan.
Burası seki sekiydi ve Öz'ler vardı. Dev gibi ceviz ağaçları vardı, her taraf yemyeşildi. Özlerin kenarındaki "ARK"lardan su akardı.
Biz sekilerden geçerken bu ark'ların üstünden atlar, geçerdik.
Hatta halk arasında "Su akar argınını bulur" dirlerdi.
Bu su nirden gelir, nire gider dirseniz; hemen diyivireyim. "Aşıklı dağından" doğar, gelir, özleri sular, Sahil köprüsü ve Borus'taki köprüden geçer, Nar'a doğru akar giderdi. Bu öz'lerin bir ucuda belediyenin altında "Santral" vardı, orda biterdi.
"Hanarası köprüsünü geçince; birinci yol Kurşunlu Camisine, İkinci yol ise deremahleye giderdi... (Sağ üstteki siyah beyaz resim)
Cümbür cemaat ÖZ'e gidilince bir ceviz ağacının gölgesine oturulur, yaygılar açılır. Böyüklerimiz soluklanırken, bizde arada tembihi yer, çok uzaklaşmadan oynamaya başlardık.
Çok insan geldiği için biz çocuklar himen gaynaşırdıh. İp atlar, Körebe, Saklambaç, İstop, Yakan top, Aç gapıyı Bezirganbaşı oynardık.
Erkek çocuklar bazen bizle oynar, bazende iki taştan kale yapar, Futbol oynarlardı.
Büyük abiler Halat çekme, Birdirbir oynarlar, Büyük ablalarda yakan top, voleybol filan oynarlar bizde seyrederdik.
Devasa ceviz ağaçlarına Salıngaçlar gurulur, sırayla sallanırdıh.
Genç kızlar kolkola yürür, delikanlılar onları izler, dikkatlerini çekmeye çalışırlardı.
Hülyalı bakışmalar, gülüşmeler gırla giderdi. "Gız anaları ise yılışmayın gız, bahmayın oğlanlara diyi sıkıştırırlardı..
Gaynana adayları da boş durmaz; Alımlı, gözel gızları gözüne kestirir; sorar, soruşturur, hafta içinde oğullarına dünür giderlerdi... niyseem
Analarımız sufra bezlerini yayar, erzak booçalarını, çıkınları açar, sufrayı dizer bizi de çığırırlardı. Nefes nefese, gıpgırmızı bi halde gelir, hem dinlenir, hemde yiimamizi ivedilikle yer, oyuna gaçardıh. Analarımız sufrayı derler, toparlar, üstüne birde çay demlerler, sohbet muhabbet 10 numara 5 yıldız olurdu...
Halk arasında "HIDIRELLEZ" dirdik emme ben Hıdırellez'in anlamını büyüyünce öörendim, sizede diyivireyim.
Hızır Aleyhisselam ile İlyas peygamberin isimlerinin birleşmesinden oluşmuş.
İkisi çok iyi arkadaşmış, Hızır Aleyhisselam karada gezer, İlyas peygamber ise denizlere hükmedermiş.
Dünya üzerinde 5 mayıs gecesi bir araya gelir, bir gül ağacının yanında oturur, sohbet ederler, giderkende gül ağaçlarına dokunarak gider ve bereket dağıtırlarmış.
O yüzden gül ağacının altına kese içinde bozuk paralar konur, Ev ve Araba şekilleri yapılır.
Dilek kağıtları yazılır, ağaç dallarına asılır, dualar edilir, o yılın bereketli geçmesi beklenirmiş.
6 mayıs sabahıda bozuk paralar, keseler erkenden alınırmış...
Yazımın başında arabası olan Kadirah ile Combuz deresine gider yazmıştımya.
Şincii Hemşehrim, okurum ve değerli büyüğüm "YAŞAR YÜCEL" beyefendinin bir anısını nakledeceğim.
YAŞAR abimiz "Herikli Mahle'sinde oturuyor, gonşuları ile zaman zaman pikniğe giderlermiş.
Kekliğin gelinleri ile gonşuyduk didide. Kekligin gelinleri ikiside benim Halam olur, iki bacı iki gardaşa gelin gittiler...
Yaşar abimiz ailecek ve bizimkilerle "Combuz Deresine" pikniğe gitmek için hazırlanmışlar.
Eskiden Garayazıya giden Taşarabaları varmış, Taşocaklarından taş çekerlermiş, zabah boş gittikleri içinde ahali Hasan Emmi Türbesi'nin önünde elleei kollari dolu bekler, bu taşarabalarına biner, şinciki Avanos yolunda Komandonun bitiminde inerlermiş.
Çok dar çığır gibi patika, dik yolu varmış. Oradan çıkınca, Combuz'un dereye inilirmiş. Derenin etrafı çok geniş bir alanmış.
Şinciki adı "Yeşil Vadi" olmuş. Orada piknik yapılır, çocuklar Halka oyunu, Körebe, Yakan top oynarlar.
Ağşam dönerkende taş arabalarının dönüşü beklenir, tanıdık arabalara binilir, dönülürmüş.
Bu tanıdık şoförlerden biride Rahmetli Hikmet Emmiymiş. Hikmet emmi eşini Kayseri Develi'den gelin almış. Eşini çok severmiş, Öyle sevdalaymışkı, eşini herkeşten hatta gözünden bile sakınırmış.
Hatta Hikmet emmininde yeşil bir arabası varmış, arka paspasta;
"Yol ver Yeşile,
"Kavuşsun eşine yazarmış...
Ona denk gelinirse, milleti 'Ördek misali' toplar, gelirmiş.
Hikmet emmi; Bir gün eşini Kayseri'ye misafir göndermiş, bir süre sonra da almaya giderken, yolda arabası arıza yapmış. Ön kaputu kaldırıp, tamire uğraşırken, kaput üstüne düşmüş ve oracıkta ölmüş...
Takdir ilahimi diyeyim, Kaderin cilvesimi diyeyim; Hikmet emminin yeşil gamyonu arıza yapıyor, yeşiliyle eşine kavuşamadan, eşinin yolunda ölüyor...
Allah rahmet eylesin...
Hıdırellez didik, öz'lerde piknik yaptık, Combuz deresine indik derken, Hikmet Gök Emmi'yide yadederek, yazımızın sonuna geldik...
Sağlıklı, Sıhhatli Günler Dileklerimle...
Yasemin Tutuş
13.02.2021 - NEV-NAR